Ordu olumlu manada enteresan bir kent. 90’larda Ordu halkı kitlesel aksiyonlarla sokağa dökülerek Karadeniz Kıyı Otoyolu’nun kentin kıyısından geçmesine mani olmuş. Haritayı açın bakın, otoyolun sadece Ordu’da kent merkezini kullandığını göreceksiniz. Yeterli ki de pürüz olunmuş, yoksa kıyı kenarında ilerlerken çabucak yanından yürüdüğünüz ya da otomobille geçtiğiniz o “eski” ağaçların aralıksız oluşturduğu muazzam yeşil imgeyi ya göremeyecek ya da uzak kalacaktınız, en berbatı tahminen de mitolojilere husus olan Yason ve Sülü Burnu yok olup gidecekti…
Ordu’yu Alper Aydın’ın standı için birinci sefer ziyaret ettim. Stant için kente davet edilen basın kümesinin çoğunluğu da tıpkı formda. Kısa müddetli seyahat sona ererken konuşmalarına şahit olduğum çabucak herkes Ordu’dan büyülenmişti.
MİTOLOJİ, TARİH, SANAT
“Fata Morgana” standı de kurgusuyla sizi kentin bu hoşluklarını birlikte keşfetmeye çağırıyor. Stant, ismini bir tabiat olayından alıyor. Güneş ışınlarının denize vurma formuyla kontaklı olarak oluşan serap imgesi, deniz üstündeki gemiler havada duruyormuş yanılgısı yaratıyor. Ordu’nun da hali hazırda görünümü hoş, gün batımı meşhur…
Yeryüzünün jeolojik oluşumunu, Adem ile Havva’nın yaratılış mitini, insanoğlunun tabiat ve ömür ile kurduğu diyaloğu, insan sonrası dünyayı imleyen eserler, sanatkarın doğup büyüdüğü Yason ve Sülü Burnu ile Sarısu’daki deniz ve açık topraklarla tarihi Yason Kilisesi ve Taşbaşı Sanat Alanı üzere yerlerde izleyici ile buluşacak. Yaklaşık 100 hektarlık bir yere yayılan “Fata Morgana” sanatseverlerin yapıtları tabiattaki değişimlerle izlemesine imkan tanıyor. Bu bağlamda, stant görülmesi gereken kıymetli bir sanat aktifliğinin yanı sıra tabiatın, denizin, volkanik kayalıkların ve bölge tarihinin sanatla olan diyaloğunu da izleyicinin algısına sunuyor.
ETKİLETİCİ 57 ESER
Alper Aydın; heykel, enstalasyon, çizim, fotoğraf ve doğal gereçlerle yapılmış geri dönüştürülebilir düzenlemelerin de içinde olduğu çoklu pratiklerle tasarladığı “Fata Morgana” standında ekolojik süreçte canlıların, bilhassa insanların, mekânsal var oluşlarını sosyolojik, tarihi, arkeolojik bir altyapıyla irdeliyor ve kültürel bellek üzerinden geleceği geçmişle okunabilir kılmayı amaçlıyor. Toplamda 57 eser, Yason Burnu’nda da 11 eser bulunuyor. Yason Kilisesi’nin iki yanında kubbeyi andıran fakat yatay duran eserler, büyük emekle hayata geçmiş, Ayasofya ve Kariye’deki fresklerden kopyalanmış.
Sergiye, kendileri için “Ordu’nun hastaları” diyen, kentin kültür sanat dahil birçok alanda gelişmesi için istekli gayret sarf eden Enis Ayar ve Uğurcan Ataoğlu’nun kurucusu olduğu “Fikir Bandosu” da katkı vermiş.