Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili adayı Sırrı Süreyya Lider, TİP milletvekili Ahmet Şık’ın HDP ve Kürtlere yönelik büyük tartışma yaratan kelamları ile ilgili olarak “Hastalıklı bir bakış açısı” tabirini kullandı.
Şık’ın kelamlarında “Ağızdan kaçan, kastı aşan bir durumun olmadığını” savunan Başkan, bahsin bir eğitim sıkıntısı olduğunu ve bunu çözmenin TİP Genel Merkezi’nin vazifesi olduğunu söyledi. Bundan sonra Ahmet Şık’ı yok sayacaklarını tabir eden Lider, “Ahmet’in bu kelamından daha vahim olanı ayrılırken kullandığı sözlerdi. O vakitten bu arkadaşın ehil bir biçimde uyarılması gerekirdi. Hata duyurusu metni üzere ayrılış münasebeti olmaz yani” dedi.
“ÖZÜR KÂFİ Mİ TARTIŞMAYA MUHTAÇ”
Twitter’da açılan bir odada konuşan Başkan, Ahmet Şık’ın açıklamalarının ittifaka ziyan verip vermediği sorusuna “Bunun evet, hayır diye bir kolay cevabı yok” diye cevap verdi.
Önder şöyle devam etti:
“Bu durum kabul edilemez. Bu durum incitici, bunun da altını çizmek lazım. Açıklanan özür görmezden gelinemez lakin kâfi mi sorusu tartışmaya muhtaç. Lakin kendimize dair, yani konuştuğumuz ittifak içerisinde bir güç ise şayet bu, bakış açısı bir kesim hastalıklı bir bakış açısı. Çoklukla de baş edemediğimiz kısmı burası. Zira düşmanca bakan insanların o bakış açısındaki patolojiyi sergilemek, teşhir etmek kolay. Zihne sızmış kavramlar, sözlerle matah bir şeyler söylediğini zannedenleri düzeltmeye çalışmaktan bitap düşüyoruz. Halbuki bu gücümüzü seçime harcamamız gerekiyordu.
Öztürk Türkdoğan (İHD Eş Genel Lideri – YSP milletvekili adayı) liderimiz o kadar pahalı şeyler söyledi ki, zannediyorum hiçbirimizin söyleyecekleri onlarca yıla tekabül eden hak çabası tecrübesinin tesirine ulaşamayacak. Bu türlü bir kederle malulüz. Toplumun geneli bununla ve bundan neşet eden problemlerle uğraşıyor. Öte yandan başımıza bu türlü rencide edici ve üstelik de kendi içinde iler fiyat olmayan bir şey var.
Bu başta bir eğitim sorunu. Bir kavram karışıklığı var. Bu ülkenin de genel kaygısı…Türkiye’de hiçbir dünya görüşü kendi önermelerini anlatmakla işe başlamaz. Ya aksisi olduğu şeyi söyler ya diğer bir şey üzerinden kendini tarifler..
Tabanda çok sert reaksiyon var, telefonlarımız iletilerle dolu
Ama öncelikle tabana yönelik şeyi söylemeliyim: Çok sert reaksiyon olduğunun ben de farkındayım. Telefonlarımız bildirilerle dolu.. Öncelikle yatıştırmak anlanında değil ancak bir gerçekliğin altını çizmekle başlayayım.
Sevgili arkadaşlar, HDP’liler, Yeşil Sol Partililer… Bizim 81 vilayette kendi adaylarımız var. Gücümüzü bu adaylara yönelik dayanağı kuvvetlendirmekle değerlendirmeliyiz. Bundan ayıracağımız her vakit dilimi, kendimize ve içinden geçtiğimiz periyodun koşullarına karşı misyonumuzu ihmal etmek, gücümüzü gerçek kullanmamak manasına gelir. Bunlar ayın 14’ünden sonra elbette kıymetlendirilir, konuşulur. Bu kayıtsız kalmak manasında bir şey değildir.
Türkiye solu genel olarak Kürt problemini anlamıyor
Kürt sorunu ve Kürt uğraşı gerçek anlaşılamıyor bu ülkede. Bilhassa Türkiye solu, ittifakımız içinde canla başla yer alan, Türkiyeli bir sosyalist olarak bunu söylüyorum, o yapıların yaptığı katkıları ve fedakarlıkları unutmadan, fakat genel olarak bu türlü bir şey kelam konusu.
Türkiye’de birinci sol, sosyalist şuur çeviri bir şuurdur. Daha sonra ortaya çıktı ki bu çeviri kitaplar, Marksizm’in, sosyalizmin temel kaynakları hem ABD’nin direk manipülasyonu hem de değişik siyasi görüşlerin eğip bükmesiyle oluşmuş, kusur ve yanlışlar içeriyor.
Ağızdan kaçan, kastı aşan bir durum yok, bu bir eğitim sorunu. Bunu söyleyen bir arkadaşa ne söyleyebiliriz? Burada ağızdan kaçan ya da kastı aşan bir şey yok. Burada şayet bir sol, sosyalist tez varsa, şöyle bir karşılık vermek gerekiyor: Bunun eğitim sıkıntısı olduğu, temel olarak TİP Genel Merkezi’nin kendini tanım ediş biçimiyle buna bir el atması gerektiği sonucu çıkıyor. Şimdilik bu kadar söyleyeyim.
Önder TİP Genel Merkezi’nin nasıl bir müdahalede bulunması gerektiği sorusuna ise ““Kimseye nasıl davranması gerektiğini söyleyecek durumda değilim. Tezleri bunun yolunu nasıl bulabilecekleri konusunda gereğince donanım sahibi olmaları gerektiğini gösteriyor” dedi.
Ezilen ulusun faşisti olur mu olmaz mı dersini vermek bizim işimiz olamaz
Önder şöyle devam etti:
“Birine ezilen ulusun faşisti olur mu olmaz mı dersini vermek bizim işimiz olamaz yani. Bu türlü bir argümanınız varsa o eğitim eksiğini, o perspektifi kendi içinizdeki düzeneklerle kendiniz çözmelisiniz.
İttifak sıkıntısında bu yalnızca bizim özgüvenimizi gösterir. Yani Kürt siyasal hareketi bu baraj sorunu ile boğuşmuş, önüne konulan her pürüzü yaratıcı metotlarla ve büyük bedellerle aşmış, bugün bizimle dayanışma iradesi beyan eden bir yapının gelip baraja takılmasına da istek göstermemiş, bu türlü bir dayanışma şemsiyesinin altına almış bu arkadaşları.
Bu kelamlardan daha vahimi HDP’den ayrılık münasebetleri idi
Bence mesala Ahmet’in bu kelamından daha vahim olanı ayrılırken kullandığı sözlerdi. O vakitten bu arkadaşın uzman bir formda uyarılması gerekirdi. Cürüm duyurusu metni üzere ayrılış münasebeti olmaz yani. O bizim işimiz değil.
“YOK SAYARIZ”
Biz yalnızca artık o arkadaşı yok sayarız. Yani kalbimizi derinden kırmış bir arkadaşımız olarak hatırlarız. Bu türlü hatırlanmak Ahmet’i ne kadar memnun eder bilemem. Bundan sonrası Ahmet’in ve Emekçi Partisi’nin işidir. Şayet niyetleri bu değilse, uğraşıp bu tahribatı onarmak ya da onarmamak onların vazifesidir. Şayet bunu kaygı ediyorlarsa…”
“HDP’DEN İSTİFA GEREKÇELERİ”
TİP Milletvekili Ahmet Şık seçim çalışması yaptığı sırada bir seçmenle sohbet ederken “Selahattin (Demirtaş) bugün canımıza okumuş. Güya birebir ittifaktayız. Selahattin’i çıkar HDP’den ortada HDP kalmaz. Bu ülkenin Türk faşisti var. Bir de Kürt faşistiyle uğraşamam” tabirlerini kullanmıştı. HDP tabanının reaksiyonu üzerine Şık ve TİP Genel Merkezi özür açıklamaları yayınladı.
2018 seçimlerinde HDP listesinden milletvekili seçilen Ahmet Şık, HDP’den istifa etmesinin münasebetlerini HDP’ye yönelik açılan kapatma davası nedeniyle gizli tuttuğunu belirterek “Ancak bu kadar ‘farklı’ bileşeniyle HDP, sahip olunduğu sav edilen farklılıkların göründüğü bir parti olmaktan çok tek merkezli siyaset yapılan, homojen bir yapı üzere görünüyor” demişti.