Rüzgâr, güneş ve biokütleden enerji üretimi bir ütopya olmaktan çıkalı çok zaman oldu. Teknik altyapının gelişmesiyle küresel enerji ihtiyacının her gün daha büyük bir kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanıyor.
Deniz dalgalarının gücünü kullanarak enerji üretimi ise henüz emekleme aşamasında. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) verilerine göre küresel enerji ihtiyacının yüzde 30’nun deniz dalgalarının hareket enerjisinden karşılanması mümkün.
Limanı döven muazzam dalgalardan yeni inşa edilmiş dalgakıran ile elektrik elde ediliyor. Mühendisler büyük bir demir kapıyı açıyor ve beton yapının içini gezdiriyor. Dalgakıranın içinde denize açılan toplam 16 bölme bulunuyor. Mühendisler santralin çalışma prensiplerini şöyle anlatıyor: “Dalgalar içeriye dolduğunda bu boş bölmelerdeki havayı itiyor. Hava yükseliyor ve jeneratöre bağlı türbinlere doğru sıkışıyor. Türbinler hareket ediyor ve onlar hareket ettikçe elektrik enerjisi üretiliyor.”
Aytekin Toy yeni bir sektöre adım atacağını belirterek şu sözleri söyledi. “Deniz içinde enerji üretmek istiyorum ve bu çalışmalarım 2023 senesinde gerçekleştireceğim” dedi.
Son olarak Aytekin Toy önemli bir mesaj verdi ve “5-10 sene sonra suda bakteri ve atıklardan dolayı çok büyük bir virüs ile karşı karşıya kalacağız. Fakat umarım ki bu düşündüğüm şeyler gerçekleşmez” diyerek altını çizdi ve “su-rüzgâr kadar değerli bir şey yok” dedi.