2007 yılında bu teşhisi koydum… Erdoğan Putin kadar güçlü olmak, ülkeyi tek başına yönetmek istiyor dedim…
Bu görüşümü çalıştığım gazetelerde tekraren lisana getirdim. Vakit zaman siyasi gelişmeleri örnek göstererek gidişatı açıklamaya çalıştım.
FETÖ’cülerin darbe teşebbüsü kapıyı açtı (hatırlayın Erdoğan Allah’ın lütfu demişti) MHP Genel Lideri Bahçeli kol kanat gerdi, dayanak çıktı referandumla Erdoğan tek adam rejimini kurmayı başardı.
Ama kuşkulu bir durum vardı. Yeni rejim kalıcı mı olacaktı, beş yıllık bir heves olarak tarih kitaplarında yerini mi alacaktı yoksa demir atacak mıydı?
Kalıcı olma yolunda ikinci mahzuru de aştı diyebilirim.
İlk çeşitte yüzde 49,5 ikinci tıpta yüzde 52,1 oyla kurduğu tek adam rejimini sistemi perçinledi.
Putin üzere oldu…
Bir dediğini iki edecek güç yok…
İtiraz edecek kurum yok…
Yanlış yaparsa söyleyecek hamasetli adam da yok…
Dün faiz inecek diyordu, indi de… Bugün çıkartın diyor çıktı da… Dünde bugünde alkışlayanlar birebir takım. Ne yapsa alkışlıyorlar Rusya’da Putin’i alkışlayanlar gibi…
Biat ediyorlar Rusya’da Putin’e biat edenler gibi…
Nemalanıyorlar Putin’den nemalananlar gibi…
Şimdi gelelim temel soruya… Erdoğan Putin üzere oldu da Türkiye Rusya olur mu?
Bu ne demek?
Muhalefetsiz, sivil toplumsuz, sessiz sedasız, siyasi otorite ne yaparsa kabul eden, hatta alkışlamak zorunda kalan, tenkit yapmaktan hatta konuşmaktan korkan toplum olur muyuz?
Rusya gibi…
İnsanların gerekçesiz mahpusa atıldığı, çok uzun tutuklulukların yaşandığı, mahkemelerin büsbütün siyasetin denetimine girdi ülke olur muyuz?
Bu saydıklarımın yarısı haydi yüzde altmışı var diyelim. Yüzde yüze çıkar mı?
Muhalefet kendini imha ederse; evet…
Muhalefet birbirini yerse; evet…
Muhalefet yaptığı yanlışlardan ders çıkarmazsa; evet…
Üzgünüm lakin gidişat bu istikamette. Erdoğan’ın bir şey yapmasına gerek yok korkarım muhalefet kendini yiyip bitirecek.
AKP lokal seçimde muhalefetin dağınıklığından yararlanıp İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Eskişehir, Mersin’i de alırsa Türkiye Rusya oluruz.
İstanbul ve Ankara’yı alması bile yeter…
Erdoğan 1994 ruhunu canlandırmaktan kelam etti. Muhalefet partileri 1994 yılında İstanbul’da Ankara’da ne oldu oturup bi baksınlar…
Sonra birbirlerini yemeğe devam edeceklerse etsinler.