Çağdaş Türkçe edebiyatın ilk postmodern romanı olarak nitelendirilen Oğuz Atay imzalı ‘Tutunamayanlar’ın, yayınlandığı tarihten 35 yıl sonra ilk kez Sevin Seydi tarafından yapılan çevirisi hakkında Twitter’da bir tartışma başladı.
Atay, kitabı Sevin Seydi’ye adamıştı. Seydi’nin, Atay’ın yazdığı dönemde kitabı parça parça çevirmeye başladığı söyleniyordu.
Artıgerçek’in haberine göre, geçtiğimiz günlerde kitabın sıfırdan bir çeviriye ihtiyaç duyduğunu düşünen yazar ve çevirmenler Ralph Hubbel ve Max Lawton ile çevirmen Armağan Ekici arasında, Seydi’nin tercümesinin niteliği hakkında bir tartışma başladı.
‘TUTUNAMAYANLAR’IN HAK SAHİBİ SIFIRDAN ÇEVİRİYİ KABUL ETMEDİ’
Kitabın İngilizcede yeniden basılması için bir bölümünü çevirerek yayınevine sunan Hubbel ve Lawton’a yayınevinden onay geldi ancak kitabın hak sahibinin, Seydi’ninki dışında bir çeviri yayınlamayı reddettiği söyleniyor.
Hubbel ve Lawton, Twitter’dan yaptığı açıklamalarda hak sahibini ikna etmeye çabaladıklarını ancak görüşmenin olumlu sonuçlanmadığını ifade ettiler.
Tartışmanın fitilini ateşleyen olay, Hubbel ve Lawton’un, Seydi’nin çevirisinin niteliği hakkında yaptığı yorumlar oldu. Çevirinin eksikliklerini, bazı sayfalarını paylaşarak tartışmaya açan ikiliye, söz konusu sürecin bir parçası olan Ekici’den eleştiri geldi.
‘KİTAP BİZZAT KENDİ YAŞADIKLARI ÜZERİNE KURULU’
Seydi’nin “Tutunamayanlar”ı Oğuz Atay’dan sonra en iyi anlayan kişi olduğunu söyleyen Ekici, “Çünkü kitap bizzat kendi yaşadıkları üzerine kurulu. Dünyada bu kitabın ne dediğini ondan daha iyi anlayabilecek tek kişi yok” ifadelerini kullandı.
‘OKUNABİLİR DEĞİL’
‘The Disconnected’ adıyla İngilizcede yayınlanması planlanan kitabın editörlüğünü ve eş çevirmenliğini üstlenen Lawton ise, Seydi’nin çevirisini okuyan birçok kişiyle görüştüklerini ve bu kişilerin çeviriyi Google Translate çevirisine benzeterek, okunabilir olmadığını söylediklerini ifade etti.
Ekici sosyal medya hesabından, Lawton ve Hubbel’e “mahut kişiler” diye seslenerek ikilinin söz konu çeviri sürecine dahil olmasıyla ilgili çeşitli iddialarda bulundu.
‘BEN ÇEVİRİYE KEFİLİM’
Ekici, olayı kendi cephesinden şu sözlerle özetledi:
“Mahut kişilerin yaptığı bir Tutunamayanlar çevirisi yok. Bu çevirinin varlığına insanları inandırıp kamuyu yanıltıyorlar. Bugüne dek sadece hiçbir çeviri problemi olmayan, dili dümdüz olan ikinci bölümün çevirisini yapıp Mart’ta göndermişler. Kendilerinden ta o zaman asıl kelime oyunlu, parodili bölümlerden örnekler yapıp göndermeleri istenmiş. Bunu aylardır yapmamışlar. Anlamadığım bir nedenle, oturup çeviri yapıp işi almak yerine, Sevin Seydi çevirisini kötüleyerek bu işi alabileceklerini düşünmüşler. Bu hafta bu gördüğünüz tiyatroyu sahneye koydular.”
Ekici, şöyle devam etti:
“Sevin Seydi çevirisine yaptıkları hakaretler (‘kırık İngilizce’, “Google Translate” vs) tamamen haksız, gerçeğe aykırı, ve çok daha önemlisi samimiyetsiz. Samimiyetsiz, çünkü bu kişilerden biri iki yıl önce Sevin Seydi çevirisinin editörlüğü için denendiğinde kendi adını Sevin Seydi’nin yanına eş-tercüman olarak yazdırmanın pazarlığını bile yaptı. Bu tiyatroyu oynayıp, tekrar tekrar Sevin Seydi çevirisini kötüleyerek de kamuoyunu kandırıyorlar.
İngilizcesi mahut kişilerin dediği gibi kötü falan değil, on yıllardır İngiltere’de yaşıyor, ender bulunan kitap uzmanı olarak çalışıyor, çeviriyi gözden geçiren eşinin ana dili İngilizce. Mahut kişilerin oynadığı “bu gariban, anadili İngilizce olmayan insancıklar bu işi becerememişler” tiyatrosu bu nedenlerle doğru değil. Verdikleri örnekler geçerli değil. Sevin Seydi çevirisi şu anda dünyada mevcut olan yegâne İngilizce Tutunamayanlar çevirisi. Bu konuda yıllarca çalışmış, hakemli uluslararası dergilerde bu konuda makaleler yayımlamış biri olarak benim kefil olduğum bir çeviri.”
Açıklamasına ek olarak çeviriye niyetlenen Hubbel ve Lawton’un, ‘çevirisi zor olmayan’ kısa bir bölümü kendisine gönderdiğini ancak kendisinin “Bu olağanüstü zor işi başarabileceklerini göstermek için tam olarak hangi pasajları çevirmeleri gerektiğini” daha önce yazdığını söyleyen Ekici:
“Twitter’da zaman geçirmek yerine bu pasajlara bir an önce girişmelerini, açık görüşlülükle değerlendirip eğer gerçekten daha iyilerse olumlu tavsiyemi vereceğimi tekrar tekrar söyledim. Ama bunu yapmadılar, çeviri yapmak yerine Twitter’da propaganda yapmayı tercih ettiler. Çevirmen olabilmek için çeviri yapmak gerekiyor” dedi.
‘EDİTÖR OLMAM BENDEN RİCA EDİLDİ’
Lawton da sosyal medyadan, çevirinin editörlüğünün kendisinden talep edildiğini söyleyerek Ekici’nin iddialarına yazılı bir yanıt verdi.
Sosyal medyada tartışma halen devam etse de kitabın yeni bir çevirisinin basılıp basılmayacağına dair net bir açıklama henüz yapılmadı. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)