DİSK üyeleri, bugün Ankara Ulus Meydanı’nda zamları ve vergileri protesto etti. DİSK İç Anadolu Bölgesi Temsilcisi Tayfun Görgün, “Bu zamlarla, bu vergilerle geçinemiyoruz. Enflasyonun sıfıra düştüğünü ilan edenlerin masallarına karnımız tok. Çarşıda, pazarda, markette, faturalarda karşı karşıya kaldığımız gerçeği biz biliyoruz. Düşük gösterilen TÜİK enflasyonu yüzünden alım gücümüzü kaybediyoruz” diye konuştu.
DİSK İç Anadolu Bölgesi Temsilcisi Tayfun Görgün, şunları söyledi:
“Milyonların verdiği geçim savaşına kayıtsız kalan TBMM milletin dertlerine sırtını dönüp tatile çıktı. Zamlar ve vergi artışları durmak bilmiyor. Seçimlerden önce kaşıkla verilen ne varsa şimdi kepçeyle, kazanla geri alınıyor. TCMB’nin 2023 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 22,3 idi. Bugün Merkez Bankası bu tahminin yüzde 22,3’ten, yüzde 58’e çıktığını ilan etti. Bu açıklama da enflasyonun kısa vadede geçici olarak yükseleceğini de beyan etti. TÜİK’in kulakları çınlasın. Bütün bu veriler ve yaşananlar ortadayken; milyonların verdiği geçim savaşına kayıtsız kalan TBMM milletin dertlerine sırtını dönüp tatile çıktı.
“Bu zamlarla, bu vergilerle geçinemiyoruz; Enflasyonun sıfıra düştüğünü ilan edenlerin masallarına karnına tok”
Ama biz susmuyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında DİSK’li işçilerin sesi yükseliyor. Bugün işçiler konuşacak; bugün herkes işçilere kulak versin, çünkü ne zorluklar yaşadığımızı biz biliyoruz. Bu zamlarla, bu vergilerle geçinemiyoruz. Enflasyonun sıfıra düştüğünü ilan edenlerin masallarına karnımız tok. Çarşıda, pazarda, markette, faturalarda karşı karşıya kaldığımız gerçeği biz biliyoruz. Düşük gösterilen TÜİK enflasyonu yüzünden alım gücümüzü kaybediyoruz. Türk lirası hızla değer kaybettikçe her gün daha da yoksullaşıyoruz. Paramız pul oldukça, emeğimiz ucuzluyor, satın alma gücümüz azalıyor, ülkemiz fakirleşiyor.
“Gelirde adalet vergide adalet istiyoruz”
Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bu düzene karşı sesimizi yükseltiyoruz; gelirde adalet vergide adalet istiyoruz. KDV-ÖTV gibi adaletsiz dolaylı vergiler düşürülsün. Gelir vergisi tarife ilk dilim oranı ücretlilerde yüzde 10’a düşülsün. Vergi tarife dilimleri artırılsın. Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kardan, ranttan daha fazla vergi alınsın. Az kazananın az, çok kazanın çok vergi ödediği bir vergi düzeni kurulsun. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilsin ve tüm emeklilerin aylıklarına seyyanen 8 bin 77 liralık ücret artışı verilsin. İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Emekçilerin sendika haklarının kullanımı önündeki tüm engeller kaldırılsın.”
DİSK İzmir’de zamlarını protesto etti; genel grev çağrısı yaptı
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı sendikaların üyeleri İzmir’de art arda gelen zamları ve vergileri protesto etti. Genel grev çağrısı yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı,“TÜRK-İş’e, Hak-İş’e, memur sendikalarına çağrı yapıyoruz; biz genel grevi, genel direnişi örgütlemeye hazır mıyız? Kendilerine sendika diyenlere çağrımız; genel grev, genel direniş” dedi.
İşçiler adına basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, Akbelen Ormanı’na yapılan saldırılara direnenlerin ve basın mensuplarının yanında olduklarını aktararak, diğer sendikaları genel greve çağırdı.
“İşçiyle patronun aynı oranda vergi vermesi adil mi?”
“Gelirde adalet olmadığı gibi vergide de adalet yok. Düşük belirlenen vergi dilimleri yüzünden milyonlarca işçi yıl içinde üst vergi dilimine geçiyor. Patronların vergileri sıfırlanırken, biz dilim dilim soyuluyoruz. KDV-ÖTV gibi tüketimden alınan dolaylı vergilerin artırılması ile yük yine bizim sırtımıza biniyor. Buradan soruyoruz: İşçiyle patronun aynı oranda vergi vermesi adil mi? Tüm bu ağır koşullar bizleri kuşatırken, ücretlerdeki erime ise, her geçen gün artıyor. Toplu iş sözleşmeleri ile elde edilen ücret artışları, artan hayat pahalılığı karşısında, zaman içinde eriyor. İşverenler bu sefer de ekonomik ve siyasal belirsizlikleri ileri sürerek, toplu sözleşmelerde işçi ücretlerini, baskılamaya çalışıyor. Ülke genelinde, sendikalı ve toplu iş sözleşmeli işçi sayısı zaten yüzde 10. Böyle bir ortam içerisinde, Asgari ücret tüm sendikalı işyerlerini de kuşatmış durumda.
“Adalet nerede, insanlık nerede, vicdanlar nerede? Elinizi cebimizden çekin”
Merkezi idareye bağlı kamu kurum ve kuruluşlarında, en düşük ücretin, net 20 ila 22 bin TL seviyesine geldiği bir ortamda, tüm işçilerin, emekçilerin, emeklilerin de ücretlerinde iyileştirme yapılması, artık kaçınılmazdır. Konfederasyonumuz DİSK’e bağlı sendikalar, siyasal iktidarın, fabrikaların ve belediye işverenlerinin, işçilere reva gördükleri düşük ücret dayatmasını, kırmaya kararlıdır. Örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde ve meydanlarda insanca yaşayacak bir ücret için, mücadelemizi yükselteceğiz. Ayrıca Yıllarca emek vermiş, çalışmış, üretmiş, alın teri dökmüş milyonlarca emekli açlığa mahkûm edildi bu ülkede, emekliler asgari ücretin bile altında 7 bin 500 liraya layık görüldü. Adalet nerede, insanlık nerede, vicdanlar nerede? Elinizi cebimizden çekin. Yeter artık! Geçinemiyoruz, geçinemiyoruz, geçinemiyoruz! Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan bu düzene karşı sesimizi yükseltiyoruz: Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz.”
İşçilerin talepleri
Sarı, basım açıklamasının ardından taleplerini şu şekilde sıraladı:
- KDV-ÖTV gibi adaletsiz dolaylı vergiler düşürülsün.
- Gelir vergisi tarife ilk dilim oranı ücretlilerde yüzde 10’a düşülsün.
- Vergi tarife dilimleri artırılsın.
- Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kardan, ranttan daha fazla vergi alınsın. Az kazananın az, çok kazanın çok vergi ödediği bir vergi düzeni kurulsun.
- En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilsin ve tüm emekli aylıkları bu oranda artırılsın.
- İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımı önündeki tüm engeller kaldırılsın.
Sendikalara çağrı
Basın açıklamasının ardından tüm şube başkanlarını toplayarak diğer sendikalara seslenen Memiş Sarı, “Ülke kamuoyuna çağrı yapıyoruz. TÜRK-İş’e, Hak-İş’e, memur sendikalarına çağrı yapıyoruz; biz genel grevi, genel direnişi örgütlemeye hazır mıyız? Kendilerine sendika diyenlere çağrımız; Genel grev, genel direniş” ifadelerini kullandı.
(ANKA)